5 Aralık 2017 Salı



BİZİM SEÇİMLER…

Adanın her iki yanı, Ocak 2018’deki seçimlere hazırlanıyor. Kıbrıs Türk toplumu, 7 Ocak 2018’de sandık başına gidecek.Bu seçim önemli çünkü yeni seçim yasasıyla ilk kez tek listeden adaylar seçilmeye çalışılacak. Seçmenler, artık sadecebulunduğu ilçedeki adaylarla oy vermeyecek, tüm adaylara yönelik oyunu kullanabilecek. Bu yeni metodun küçük partileri güçlendireceği yönünde düşünceler ortaya konsa da Kuzey’de şu anda iktidarda olan büyük ortak Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) bu durumdan etkileneceğini pek sanmıyorum. Aslında ilk kez bir seçimle ilgili doğru dürüst bir öngörüde bulunamıyoruz.

Kuzeydeki siyasetin yıllar içinde çirkefleştiğini ve halkın siyasetten soğuduğunu en sonunda farkedebilen partiler, bu kez adı kirlenmemiş, çevresi geniş genç adayların kapısını aşındırıyor. Partiler sadece “eskilere sıratlarını dayarlarsa sandıkta hüsrana uğrayacaklarının hesabını yapmış durumda. 

Buna önem vermeyen tek bir parti var; o da UBP. Neden mi?UBP’nin geniş bir tabanı var ve buradaki oy oranı sabittir. Her ne kadar UBP iktidarda olduğu süre içinde binbir türlü yolsuzluğa bulaşmış olsa da son dakikaya kadar arazileri peşkeş çekip, ardı ardına istihdamlar yapıp, vatandaşlıklar dağıtsa da bu durum partiyi sarsmaz. Niye diye soracak olursanız yanıtı çok basit: Çıkar ilişkisi. Bugün dairelerinçoğunda UBP’nin yerleştirdiği memurlar var. Bu memurların aileleri, akrabaları, komşuları, tanıdıkları var. Yani var da var. İş sadece memurlarla da bitmiyor. Bu durumundan nemalananbazı iş çevrelerini de hesaba katmak gerekiyor. Hemen hemen büyük bir çoğunluk, UBP’ye göbekten bağlıdır desek,sanrım yanlış bir değerlendirme olmaz.

UBP içinde durumdan hoşnut olmayanlar tabii ki mevcut.Ancak seçime katılacak olan adaylara baktığımızda, yeni yüzlerin milletvekili adaylığı için ön plana çıktığını söylemek mümkün değil. Öte yandan, bir dönem UBP içinde yer alan ve daha sonra ayrılarak başka bir parti kurup hükümete gelen Turgay Avcı ve Erdoğan Şanlıdağyeniden partiye dönerek aday olmak istediler. Ne var ki parti üyeleri, bu kişilere oy vermeyerek dönüşlerini engelledi. Kısacası partideki üst düzey yetkililer geçmişteki ihaneti affetse de taban, bu affı kabul etmedi.
UBP her ne kadar içten içe kaynasa da bu seçimlerde yeniden iktidar olma olasılığı yüksek. Ancak bu, “tek başına iktidaranlamını taşımaz. Ortaklığı ya ana muhalefet partisi olan CTP ile ya da çiçeği burundaki Halkın Partisi (HP) ile yapabilir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) kamuoyunu etkilemek için sivil toplum örgütlerinde öne çıkan isimleri çatısı altında buluşturarak seçime gidiyor. Geçtiğimiz seçilmelere kıyaslandığında oy oranını biraz yükseltti. Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un adaylığı, parti içinde tartışmalara yol açtı. Torosbarışa katkı koyan iki toplumlu çalışmaları ile biliniyor ve bu artı bir puan olarak değerlendiriliyorBuna rağmen, Toros’un emekçi bir partide ne işi olduğunu sorgulayanlar da var. Hatta Toros’un adaylığı nedeniyle partiden istifa ederim” tehditlerinde bulunanlar da cabası. Yine parti içinde tartışmalara yol açan bir diğer isim Birikim Özgür. Parti içerisinde Özgür’ün Türkiye’nin projelerine destek vermesinden rahatsız olanlar var. Buna rağmen aday listesine ilk sıralardan girmiş olma dikkat çekiyor. CTP emekçi bir parti fakat günümüz şartlarındayatırım, sermaye gibi değerlerden uzaklaşılamayacağını biliyor. CTP’nin tek başına iktidara gelmesi pek mümkün değil. Parti içinde küskünler var. En iyi ihtimalle UBP ile koalisyon yapabilir ki bunun ne kadar doğru olur tartışılır. Geçtiğimiz aylarda Parti Başkanı Tufan ErhürmanGeçitkaleHavaalanı’ndaki yolsuzlukla ilgili olarak o dönem görev yapmış bakanlar için soruşturma açılma talep etmişti. CTP’nin, adı yolsuzluğa karışmış bir parti ile ortaklık kurması mümkün müdür? Etik açıdan hayır fakat şunu da unutmayalım ki siyasette herşey mümkündür.

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) en iyi adayları toplanmış görünüyor. Doktorların iyi oy potansiyeli olduğu noktasından hareket eden TDP’nin aday adaylarının çoğu tanınmış doktorlar. Genç, enerjik, yeni yüzler de dikkat çekiyor. TDP’nin doğru adaylarla seçime girmesi halinde oylarını artırabileceği konuşuluyor. Vizyonu barış olan bu partinin gücünü CTP ile birleştirmesi halinde birşeyler başarılabilir.

Demokrat Parti (DP) ise tamamen erime noktasında. Parti Başkanı Serdar Denktaş, bu seçimlerde hüsrana uğrayabilir ve partisi barajı aşamayabilir. Yeni bir parti olan Halkın Partisi’nin (HP) ise genelde UBP ve DP’den kaçan oyları yakalaması bekleniyor. Kudret Özersay’ın başkanlığındaki parti yönetimi, aday belirleme sürecinde kendi içinde çalkantılar yaşadı. Özarsay’ın partiyi tek adam olarak yönetmeye çalıştığı ve kendi istediği kişileri aday yaptığı yönündeki tartışmalar dinmek bilmedi. HP, DP’nin yerini alabilir mi belki evet ancak parti içi huzursuzluk devam ederse bu biraz zor olabilir.

İşin özeti, sonuçlarını şimdiden tam olarak kestiremeyeceğimiz bir seçime gidiyoruz. Ancak sandıktan çıkacak olan sonuç, Kıbrıs sorunuyla ilgili yaklaşım üzerinde bir şekilde etkili olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder