28 Aralık 2011 Çarşamba

ŞUBAT SON TARİH

3 ŞUBAT 2005
KIBRIS GAZETESİ
ŞUBAT SONU SÜRE DOLUYOR... KIBRIS'a konuşan Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Genel Direktörü Leopold Maurer, AB Komisyonu'nun Türk hükümetine bir mektup göndererek, "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni de kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülen Ankara Protokolü'nün şubat ayı sonuna kadar parafe edilmesini istediğini belirtti. Maurer, protokolün paraf edilmesini bir ilk adım olarak niteleyerek, protokolün imzalanmasına kadar bunu başka adımların izleyeceğini belirtti
TÜZÜKLER BEKLEMEDE... Maurer, mali yardım ve serbest ticaret tüzüklerinin AB dönem başkanlığını yürüten Lüksembourg'un henüz gündeminde bulunmadığını söyledi. Maurer, "Bu tamamen AB'nin dönem başkanlığını yürüten Lüksembourg'a bağlı. Lüksembourg'dakilerin söz konusu iki tüzüğün gündeme alınmasına karar vermesi halinde tüzükler ile ilgili tartışmalara başlayacağız. Ancak şu anda bu doğrultuda bir gösterge bulunmuyor" dedi
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Genel Direktörü Leopold Maurer, AB Komisyonu'nun Türk hükümetine, şubat ayı sonuna kadar Ankara protokolünü parafe etmesi yönünde, bir mektup gönderdiğini bildirdi.
KIBRIS'a konuşan Maurer, 17 Aralık zirvesinde, Türkiye'nin 3 Ekim'den önce, protokolü imzalaması gerektiği yönünde karara varıldığını hatırlatarak, söz konusu mektubun, AB'nin genişlemeden sorumlu direktörü tarafından gönderildiğini söyledi.
Maurer, protokolün parafe edilmesini bir ilk adım olarak niteleyerek, protokolün imzalanmasına kadar bunu başka adımların izleyeceğini belirtti.
Mali yardım ve serbest ticaret tüzükleri konusunda da açıklamalarda bulunan Maurer, tüzüklerin gündeme alınmasında topun Lüksembourg'da olduğunu, ancak şu anda bu doğrultuda bir sinyal bulunmadığını ifade etti.
Yeşil Hat Tüzüğü'nde yapılan değişiklikleri tartışmak üzere adada bulunan Maurer, iki taraftan olumlu tepki gelmesi ve AB üyesi ülkelerin bu yenilikleri onaylaması halinde, söz konusu değişikliklerin, en iyi ihtimalle şubat ayı sonu veya mart ayı başında yürürlüğe gireceğini söyledi.
Maurer, Yeşil Hat Tüzüğü'nde yapılan değişikliklerin "narenciye, hayvansal ürünler ve 175 euroya kadar olan malların sınırdan geçmesinin daha pratik hale dönüştürülmesi" konularını kapsadığını anlattı.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Genel Direktörü Leopold Maurer, KIBRIS'ın yeşil hat, mali yardım ve serbest ticaret tüzükleri ile Türkiye - AB ilişkileri konularındaki sorularını yanıtladı.
KIBRIS : Sayın Maurer, geçtiğimiz aylarda Kıbrıs'ta bulunmuştunuz ve Yeşil Hat Tüzüğü üzerinde yapılacak olan birtakım değişiklikler üzerinde çalışıldığını anlatmıştınız. Şu anda durum ne? Yeşil Hat Tüzüğü'ndeki değişikliklerle ilgili yeni öneri paketiyle mi geldiniz?
MAURER: Her şeyden önce, bu yağmurlu dönemde adayı daha yeşil ve güzel bulduğumu söylemeliyim. Evet, buraya biraz çalışma yapmaya geldik. Sizin de az önce aktardığınız gibi öncelikli olarak, Yeşil Hat Tüzüğü üzerinde tartışacağız. Kasım ayında söz konusu tüzükte değişiklikler ile ilgili birtakım öneriler masaya konmuştu. Bu değişiklik önerileri ise Ağustos 2004 yılında ortaya çıkmıştı. En önemli değişiklik, narenciye konusu üzerindeydi. Diğer önemli değişiklikler ise 175 euroya kadar olan malların yeşil hattan geçmesini ve hayvan ürünlerinin ticaretinde uygulanan prosedürün gelecekte daha pratik bir şekle dönüştürülmesini kapsıyordu.
KIBRIS: Peki bu değişiklikler ne zaman yürürlüğe girecek?
MAURER: Bu, yarın (bugün) yetkililerle yapacağım görüşmelere bağlı. Bu görüşmelerde, nelerin kabul edilip edilmeyeceğini ve hangi noktalarda uzlaşı sağlanabileceğini göreceğiz. Bu konuda olumlu sinyaller aldık . Bunların (tüzükteki değişikliklerin) kabul edilmesi ve üye ülkelerin de hazır olması halinde tüzük uygulamaya girecek. Biz bu sürecin mümkün olduğunca süratli olmasını istiyoruz. Ancak az önce de söylediğim gibi bu, neler üzerinde anlaşmaya varıldığına bağlı.

KIBRIS: Tüzükte yapılan değişiklikler üzerinde, şu ana kadar itiraz sesleri yükseldi mi?
MAURER: Az önce aktardığım gibi biz, tüzük üzerindeki değişiklik çalışmalarına kasım ayında başlamıştık. Noel döneminde ise bu çalışmalar durdu. Konuyla ilgili çalışmaları yeniden başlatıyoruz ve nasıl gittiğini hep beraber göreceğiz.
KIBRIS: Sizin de az önce aktardığınız gibi narenciye önemli bir konu. Hasat döneminde gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için adada uzmanların bulunacağı yolunda, daha önceden açıklamalarınız olmuştu. Bu uzmanlar şu anda ülkede mi ?
MAURER: Evet, uzmanlar burada ve tüm donanımları incelediler. Ayrıca, Yeşil Hat'tan gönderilecek ürünler için gerekli olan sertifikalar da hazır. Kısacası biz hazırız.

KIBRIS: Yeşil Hat Tüzüğü'ndeki değişiklikler konusunda adanın her iki tarafından olumlu reaksiyonlar alırsanız ve AB üyesi ülkeler de bunu desteklerse, söz konusu değişiklikler ne zaman yürürlüğe girecek?
MAURER: Olay dediğiniz şekilde gelişirse her şeyden önce konuyla ilgili yasal enstrümanın onaylanmasına ihtiyaç var. Tabii ki Bakanlar Konseyi'nin de onayı gerekiyor. Tüm bunlar en iyi tahminle şubat sonu veya mart ayı içinde gerçekleşebilir.

KIBRIS: Size, Mali Yardım Tüzüğü ve Direkt Ticaret Tüzüğü konusunda da soru sormak istiyorum. Bu tüzükler şu anda AB Konseyi'nin onayını bekliyor. Tüzüklerin onaylanması sürecine ne kadar yakınız?
MAURER: Bu tamamen AB'nin dönem başkanlığını yürüten Lüksembourg'a bağlı. Lüksembourg'dakilerin söz konusu iki tüzüğün gündeme alınmasına karar vermesi halinde tüzükler ile ilgili tartışmalara başlayacağız. Ancak şu anda bu doğrultuda bir gösterge bulunmuyor.

KIBRIS: Avrupa Komisyonu yetkilileri, Türkiye'nin AB ile olan Gümrük Birliği'ni genişletmek zorunda olduğunu, aksi takdirde bunun müzakerelerin başlaması yönünde sorun yaratacağı konusunda uyarıda bulunmuştu. Türk hükümetinin bu konuda karşılaşabilecek bir sorun olasılığına karşı, uyum protokolüne ilişkin kararın ilk aşamada TBMM'de onaylanmasının gerekmeyeceği, hükümet onayının irade beyanı olarak kabul edilmesine dayanan yaklaşımı ortaya koyacağı söyleniyor. Böyle bir durumda, AB'nin tepkisi ne olur?

MAURER: Bu sorunuza sanırım net bir yanıt verebilirim. 17 Aralık zirvesinde, Türkiye'nin 3 Ekim'den önce, protokolü imzalaması gerektiği yönünde karara varılmıştı. AB'nin genişlemeden sorumlu direktörü Türk hükümetine, şubat ayı sonuna kadar Ankara Anlaşması'nın parafe edilmesi gerektiğini belirten bir mektup göndermişti. Bu da atılacak ilk adım olacaktı. Protokolün imzalanması için daha atılması gereken pek çok adım bulunuyor. Biz de bunun nasıl gittiğini göreceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder