28 Aralık 2011 Çarşamba

"HALA UMUTLUYUZ"

23 NİSAN 2004
KIBRIS GAZETESİ
BM genel sekreterinin Kıbrıs özel temsilcisi Alvaro de Soto, yarın yapılacak tarihi referandum arifesinde KIBRIS'a konuştu:
"Hâlâ umutluyuz"
Emine DAVUT YİTMEN
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs özel temsilcisi Alvaro de Soto, Kıbrıs'ta hâlâ bir anlaşmanın olacağı umudunu taşıdığını, ancak bunun tarafların isteğine bağlı olduğunu söyledi.
Alvaro de Soto, neden ne olursa olsun bir tarafın planı reddetmesi halinde, geri adım atarak iyi niyet misyonunun devamının kullanılabilirliliğini gözden geçireceklerini belirtti.
BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya'nın vetosu hakkında , "teknik içerikle ilgili bir vetoydu" değerlendirmesini yapan De Soto, bunun genel sekreterin sunduğu raporda yer alan silahlanmada ambargo ve yeni barış gücü operasyonu kavramlarını reddettiği anlamı taşımadığını kaydetti.
Kıbrıs Rum televizyon kanallarının, AB ve BM yetkililerine yayınlarında yer vermeme kararından kendi adına üzüntü duyduğunu belirten Perulu diplomat, bu yasak nedeniyle plan hakkında ortada bulunan yanlış anlamaları ve çarpıtmaları gösterme ve planı açık hale getirme yolundaki bir fırsatın kaçırıldığını söyledi.
"Planın avukatlığını yapmak istemiyorum" diyen De Soto, planda BM'nin tarafsız bir rol oynadığını hatırlatarak, her şeyi net ve eşit olarak ortaya koymak istediklerinin altını çizdi.
De Soto, Rum tarafından referandumda 'hayır' çıkması halinde üzüleceğini belirterek, böyle bir durumun bölünmüş bir Kıbrıs'ın AB'ye girmesine olanak yaratacağını ve AB müktesebatı ve yararlarının Kıbrıslı Türkler için uygulanamayacağını vurguladı.
Deneyimli diplomat, Kıbrıslı Türklerin uzun bir müzakere sürecinin ardından ortaya konan uzlaşıcı bir çözümü onayladıktan sonra, gelecekten faydalanamayan taraf olması nedeniyle onları izole edilmişlikten çıkaracak herkesi alkışladığını kaydetti.
BM Kıbrıs özel temsilcisi Alvaro de Soto, KIBRIS'ın sorularını şöyle yanıtladı:
SORU: Sayın De Soto, dün (önceki) akşam BM Güvenlik Konseyi'nde tartışılan öneri, Rusya tarafından reddedildi. Rusya ret kararını, söz konusu önerinin, Annan Planı'nın iki tarafça onaylamasının ardından daha sonra ele alınabileceğini düşünerek aldı. Kıbrıslı Rumların özellikle planın uygulanabilirliğini garanti altına almak için böyle bir güvence istemesi nedeniyle bu öneri ortaya çıkmıştı... Şu anda sonuca baktığımızda, önümüzdeki günler için nasıl bir tablo çizebiliriz?
CEVAP: BM Rusya temsilcisinin de açıkladığı gibi bu veto teknik içerikle ilgili bir vetoydu. Bu, Rusya'nın genel sekreterin sunduğu raporda yer alan silahlanma, ambargo ve yeni barış gücü operasyonu kavramlarını reddettiği anlamına gelmiyor. Neticede, referandumun iki tarafta onaylanması halinde, Güvenlik Konseyi'nin süratle ve işbirliğiyle genel sekreter tarafından önerilen kurucu anlaşmanın, silah ambargosunun ve barış gücünün yeni operasyonunu onaylayacağı yolunda kuşkum yok. Yine de sizi bir noktada düzeltmek isterim ki, Güvenlik Konseyi'nin amacı, tüm Kıbrıslılara çözümün adada uygulanması halinde yardımcı olmaktır. Bu yardım, sadece Kıbrıslı Rumları kapsamıyor.
SORU: Fakat biz Kıbrıslı Rumların plan hakkında rahat olmadığını ve bu nedenle Güvenlik Konseyi'nden bir nevi garanti istediğini biliyoruz...
CEVAP: Güvenlik Konseyi tarafından planda herhangi bir değişiklik yapılmadı. Plan, Kıbrıslılara ait ve ortada öyle bir öneri yok. Yalnızca, Kıbrıs Rum tarafında bazı çevreler, belli konulardaki kaygılarını seslendirdiler. Biz Güvenlik Konseyi'nin planda yer alan önerileri onaylamasını istiyoruz. Ortada yeni eklenen bir şey yok.
SORU: AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Kıbrıs Rum hükümetinin Annan Planı'na yaklaşımı nedeniyle kendini aldatılmış hissettiğini söyledi. Siz de Sayın Verheugen gibi mi hissediyorsunuz?
CEVAP: Sayın Verheugen'in sözleri, AB veya AB Komisyonu ile Kıbrıs Rum hükümeti arasındaki anlayışlara dayanıyor. Ben bu tarz anlayışların bir parçası değilim. Sayın Verheugen'nin söylediklerinin doğruluğu konusunda kuşkuya düşmem için bir neden yok. Ancak, BM bu tür tartışmalara katılmıyor.
SORU: Fakat Sayın Papadopulos'un plana karşı çıkması yolunda bir yaklaşım bekliyor muydunuz? Sizin için sürpriz olmadı mı?.
CEVAP: Sayın Papadopulos'un plana karşı olan ve Kıbrıslı Rumları hayır demeye çağıran tutumunun genel sekreter için sürpriz olduğunu ve kendisini hayal kırıklığına uğrattığını daha önceden açıklamıştım. Biz Sayın Papadopulos'un plan hakkındaki analizlerine ve çıkardığı sonuçlar hakkındaki görüşlerine katılmıyoruz

SORU: Kıbrıs Rum televizyon kanalları, AB ve BM yetkililerine yayınlarında yer vermeme kararı aldı. Bunu nasıl karşılıyorsunuz?
CEVAP: Ben kendi adıma üzüldüm. Uzun zamandır bir televizyon kanalı tarafından röportaj yapmam konusunda girişimde bulunan bir gazeteci vardı. Kendisi bana bu isteğini Bürgenstock'tayken yenilemişti. Ben de geçen hafta bunu kabul ettim. Ancak beni arayarak yöneticilerinin Kıbrıslı olmayanlar dışında mülakat yapılamayacağı yolunda karar aldığını söyledi. Bu beni üzdü; çünkü plan hakkında ortada bulunan yanlış anlamaları ve çarpıtmaları göstermek ve planı açık hale getirmek için bir fırsattı. Planın avukatlığını yapmak istemiyorum, fakat bu planda BM tarafsız bir rol oynuyor ve her şeyi net ve eşit olarak ortaya koymak istiyoruz.
SORU: Bir BM görevlisi olarak planın her iki tarafta geniş olarak anlaşılabildiğine inanıyor musunuz?
CEVAP: Hayır. Keşke anlaşılmış olsaydı. Şubat 2003 ve Mart 2004 arasındaki geçen zaman diliminde gerçekleşen müzakerelerde pek çok gelişme kaydedildi. Ancak, bize göre bu, insanlara yeterince anlatılmadı. Bu fırsatın kaçırıldığına inanıyoruz. Eğer her iki tarafın insanları planı iyi anlamış olsalardı, bunun bir uzlaşma olduğunu görebilirdi.
SORU: Tarihi referandum için iki (bir) günümüz kaldı. Referandumla ilgili olarak beklentileriniz neler? Halen iki taraftan evet oylarının yükseleceği yolunda umutlu musunuz?
CEVAP: Umut, bir insanın en son kaybettiği şeydir. Açıkçası bir anlaşmanın olacağını umuyoruz; ancak bu insanlara bağlı. Neden ne olursa olsun bir tarafın planı reddetmesi halinde geri adım atarak iyi niyet misyonumuzun devamının kullanılabilirliğine bakacağız...
SORU: Eğer referandumda plana hayır çıkarsa ne yapılacak? Az önce BM'nin geri çekilip durumu değerlendireceğini söylediniz... Bu durumda yeni bir referandumun hazırlanabileceğini söyleyebilir miyiz?
CEVAP: Aslında buna karar verecek olan BM değil. Ben sadece genel sekreterin dünkü (önceki günkü) sözlerinden alıntı yapmıştım. Eğer taraflardan biri planı reddederse plan ölür ve bizim rolümüz de biter.
SORU: Kamuoyu yoklamaları, Kıbrıs Rum tarafının planla ilgili olumsuz tavır sergileyeceğini ortaya koyuyor. Kıbrıslı Türkler referandumda plana 'evet' derse 2 Mayıs tarihinde onları neler bekliyor?
CEVAP: Rum tarafı 'hayır' derse böyle bir durumda üzgünüm ama bölünmüş bir Kıbrıs AB'ye girer. Böylece, AB müktesebatı ve onun yararları Kıbrıslı Türkler için uygulanamaz. Bu da en talihsiz sonuçlardan biri olur diye düşünüyorum.
SORU: Birleşik Krallık ve hatta Hollanda, KKTC üzerinde uygulanan ambargoların kaldırılmasını veya KKTC'nin durumunun referandum sonrasında yeniden gözden geçirilmesini söylüyor. Peki BM, ne gibi bir yaklaşım benimsemeyi düşünüyor?
CEVAP: BM bu alanda bir rol oynamıyor. Ancak, Kıbrıslı Türklerin uzun bir müzakere sürecinin ardından ortaya konan uzlaşıcı bir çözümü onayladıktan sonra gelecekten faydalanamayan taraf olacakları nedeniyle bu yolda yükselen seslere sempatiyle bakıyorum. Neticede, Kıbrıslı Türkleri izole edilmişlikten çıkaracak herkesi alkışlıyorum.
Soru: Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın en başından beri Annan Planı'na karşı olduğunu biliyordunuz. Öte yandan, Kıbrıs Rum lideri Tasos Papadopulos plandan dolayı mutlu görünüyordu. Ancak, Papadopulos da plana karşı çıktı. Tüm bunların şimdiye kadar yapılan tüm çabaları boşa çıkardığını düşünüyor musunuz?
CEVAP: Az önce de söylediğim gibi genel sekreter, Sayın Papadopulos'un pozisyonundan dolayı hayal kırıklığına uğradı. Sayın Denktaş'ın uzun dönem karşı çıkışını biliyorduk. Ancak, her iki toplumdaki diğer parti liderleri ve dış dünya planı uzlaşıcı buldu. Liderlerin aldıkları pozisyonlar konusunda karar yürütmek istemiyorum.
SORU: Referandumdan sonraki adımınız ne olacak?
CEVAP: Referandumdan çıkacak olan sonucu bekleyip ona göre bir sonraki adım için karar alacağız.
SORU: BM, referandum için gözlemci gönderecek mi?
CEVAP: Hayır.
SORU: Son olarak referandum öncesi her iki tarafa da vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
CEVAP:Genel sekreter dün (önceki) akşam bir mesaj göndermişti. Her kanalda yayınlanıp yayınlamadığını bilmiyorum; umarım yayınlanmıştır. O mesaja ekleyecek başka bir şeyim yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder