28 Aralık 2011 Çarşamba

"İYİMSER DEĞİLİM"

17 ARALIK 2003
KIBRIS GAZETESİ

İngiltere'nin Kıbrıs eski özel temsilcisi Lord David Hannay, ufukta çözümün görünüp görünmediğini KIBRIS ve CYPRUS TODAY'e değerlendirdi:

SEÇİM SONUÇLARI, KIBRISLI TÜRKLERİ İLGİLENDİRİR... Lord Hannay, Kıbrıslı Türklerin seçimlerde oylarıyla konuşarak iktidar ile muhalefet partilerine yarı yarıya eşitlik verdiğini ve bu konuda yabancıların görüş bildirmesinin yanlış olduğunu belirtti
MÜZİĞİ DEĞİŞTİRMENİN ANLAMI YOK... Lord Hannay, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Denktaş'ın masaya tamamen farklı bir plan koyma hakkı bulunduğunu, ancak böyle bir durumun ilerleme yaratacağı yolunda karamsar olduğunu aktardı

Emine DAVUT YİTMEN (Cyprus Today)
İngiltere'nin Kıbrıs eski özel temsilcisi Lord David Hannay, Mayıs 2004'ten önce Kıbrıs'ta çözüme ulaşılacağı konusunda pek de iyimser olmadığını söyledi.
KKTC'deki siyasi partilerin hükümet kurduktan ve programlarını ortaya koyduktan sonra her şeyin daha somut bir şekilde ortaya çıkacağını kaydeden Hannay, Güvenlik Konseyi'nin Annan Planı'nı yegane plan olarak kabul ettiğini hatırlattı.
Lord Hannay, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın konfederal sistem önerisinin geçmiş yıllarda da işlemediğini belirterek, bunun bir anlaşmaya temel oluşturamayacağını vurguladı.
Masaya oturmak için ön şartların kabul edilmediğini yenileyen Lord Hannay, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan'ın taahhüt verildikten sonra müzakereleri başlatma kararından vazgeçmediğini ifade etti.
İngiliz hükümetinin Kıbrıs için yeni bir özel temsilci atamasının gündemde olmadığını anlatan Lord Hannay, Alvaro de Soto'nun Kıbrıs'a gelmesi halinde, bunun KKTC'de son olarak ortaya çıkan durumu gözlemlemek için olacağını, başka bir işaret taşımadığını aktardı.
İngiltere'nin Kıbrıs eski özel temsilcisi Lord David Hannay, telefonda KIBRIS ve CYPRUS TODAY'in sorularını yanıtladı:
Soru: Sayın Hannay, KKTC seçimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sonuçlar Kıbrıs'ta yeni bir dönemin habercisi mi?
Cevap: Ben başka birinin seçimleri hakkında yorum yapmak istemem. Bu, sadece Kıbrıslı Türkleri ilgilendirir. Onlar da seçimlerde konuştular ve sonuçlardan anladığımız kadarıyla muhalefet partileri ile şu an iktidarda olan partiler yarı yarıya oy aldı.
Bu, Kıbrıs'ta yeni bir durum yaratır mı? Tabii ki yaratır; çünkü daha önceden Annan Planı'nı reddeden hükümetteki partiler çoğunluktaydı; ama şu anda çoğunlukta değiller. Açıkça görülmektedir ki, insanların çoğu Annan Planı temelinde müzakereler yönünde oy kullandı.
Peki şimdi sırada ne var? Bu, Kıbrıslı Türklere, prosedüre ve parlamentonuzun uygulamasına bağlı. Görünen o ki, hükümetin rolünü yapabilmesi için bazı fedakarlıklarda bulunulması gerekiyor. Bence bu konuda yabancılar görüşlerini ortaya koymamalı.
Soru: KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk tarafının müzakere masasına dönmeye hazır olduğunu, masada hedefler ve ilkeleri tartışabileceğini, ancak Rum tarafının daha önceden taktik icabı masada bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Denktaş, bu kez Rum tarafının masaya taktik icabı oturmamasını istiyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Sayın Denktaş, her zaman aynı şeyi söylüyor. Bu tarz söylemleri 5, 4 ve 3 yıl önce de yapmıştı. Üzgünüm ki ön şartlar hiçbir şekilde bir işe yaramıyor. Sayın Denktaş, geçmişte çeşitli defalar sunduğu ön şartların kabul edilmesini istedi. Bunlar, müzakereler için bir temel oluşturmuyor. 1999 yılında müzakereler başladığında, Güvenlik Konseyi ön şartların kabul edilmeyeceğini söylemişti. Rum tarafı hakkında söylediklerinde doğru veya yanlış olduğunu bilmiyorum. Sayın Denktaş, her zaman diğer tarafı müzakereleri kötü bir şekilde yürüttüklerini söylüyor. Bence bu düşünce, ilerleme için pek verimli bir yaklaşım değil.
Soru: Cumhurbaşkanı Denktaş, konfederal sistemin federal sistemden daha iyi olduğunu söylüyor ve "konfederal sistemi denendikten sonra karşı tarafla daha yakın bir oluşuma gidilebilir" diyor. Siz bunu nasıl karşılıyorsunuz?
Cevap: Sayın Denktaş, bunu 1998'de de söylemişti. Bu yaklaşım müzakereleri yürütmedi ve bugün de yürütmez. Güvenlik Konseyi raporlarında, federal bir çözümün desteklendiği defalarca belirtilmiştir. Gevşek bir federasyon özelliğini taşıyan Annan Planı'nı destekliyorlar. Sayın Denktaş'ın görüşleri çok iyi biliniyor; ancak bunlar bir anlaşmaya temel oluşturamaz.
Soru: Seçim sonuçlarına baktığımızda, bu bize Mayıs 2004'e kadar Kıbrıs'ta çözüme ulaşılacağına dair bir mesaj veriyor mu?
Cevap: Açıkçası bilmiyorum. Bu konuda çok iyimser değilim. Bence bekleyip, partilerin nasıl hükümet kuracağını görelim. Müzakereler için ne gibi programlar ortaya koyacaklar? Umarım müzakere masasına gelmek için hazırlanırlar ve Güvenlik Konseyi'nin de her iki tarafa çağrıda bulunduğu gibi Annan Planı temelinde görüşmelere başlanır. Eğer başarılı olunursa, Mayıs 2004'ten önce Kıbrıs sorunu çözülür ve birleşik Kıbrıs AB'ye girer ki, benim görüşüme göre herkes için en iyi olanı bu. Bunun gerçekleşip gerçekleşmemesi yolundaki kararı seçilmiş Kıbrıslı Türk parlamenter alacak.
Soru: Türkiye'nin Kıbrıs ile ilgili bir plan hazırladığı söyleniyor. Ayrıca Cumhurbaşkanı Denktaş da bir plan üzerinde çalıştığı beyanında bulundu. Böyle bir planı Annan Planı yerine tartışılması ihtimali gündeme gelebilir mi?
Cevap: Müziği değiştirmenin büyük bir yardımı olacağını sanmıyorum. Güvenlik Konseyi, Annan Planı'nın çözüm için yegane temel olduğuna inanıyor. Bu nedenle masaya yeni bir plan getirmekle çözüm yolunda ilerleme sağlanacağını sanmıyorum. Annan Planı, 20 yıllık müzakereler neticesinde ortaya çıktı. Tabii ki, Türkiye ve Sayın Denktaş'ın masaya tamamen farklı bir plan koyma hakkı var. Böyle bir durumun, ilerleme sağlayacağını konusunda oldukça karamsarım.
Soru: Kıbrıs konusunda deneyimli bir diplomatsınız. Sizce Birleşik Krallık'ın şimdi kendisi için ne gibi bir pozisyon belirleyecek? Yakında yeni özel temsilci atama olasılığı doğar mı? Bu kişi yeniden siz olur musunuz?
Cevap: Ben şu anda BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından oluşturulan dünya barış güvenliği, terörizm tehlikesi konularında ona danışmanlık yapan bir panelin üyesiyim. Çok yoğunum. Ancak İngiliz hükümeti adada yeniden özel bir temsilci atanması durumunu meydana getirecek doğru bir zaman oluşmadan yeni bir temsilci atamak birini görevlendirmek istemiyor.
Soru: Şu an yeni temsilcinin atanması için doğru bir zaman mı?
Cevap: Emin değilim. Bu onların kararı benim kararım değil. Şu anda görüşmelerin yeniden başlaması için BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la herhangi bir taahhüt vermiş değil.
Soru: Alvaro de Soto'nun eski görevine dönme olasılığından söz ediliyor...
Cevap: Alvaro de Soto BM genel sekreteri temsilcisi. Onun geri döneceği yolunda bir şey duymadım ancak genel sekretere görüşmelerin başlaması için gerçekçi bir yaklaşım olup olmadığı konusunda rapor vermek için her iki tarafın görüşlerini almak isteyebilir. Yine de genel sekreterin nisan ayında görüşmelerin başlaması için taahhüt alana kadar başlamayacağı yolundaki düşüncesinden vazgeçtiğini sanmıyorum.
Annan bu plandan başka bir plan arasında seçenek olmadığını net bir şekilde söyledi. Şu anda durumun değiştiğine inanmıyorum. Eğer De Soto adaya dönüyorsa bu, kuzeydeki seçimlerden sonra ortaya çıkan durumu öğrenmek içindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder