28 Aralık 2011 Çarşamba

"Annan Planı ve referanduma destek verildi"

19 ARALIK 2003
KIBRIS GAZETESİ

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston, Kuzey Kıbrıs'ta yapılan seçimlerin, Kıbrıslı Türklerin çoğunluğunun, çözüm ve Avrupa Birliği'nden yana olduğunu gösterdiğini söyledi. Weston, "Yapılan ve halen devam eden baskılara rağmen seçmenler ve adaylar Annan Planı ve referanduma destek verdi" dedi.
Weston, Birleşmiş Milletler (BM) genel sekreterinin Kıbrıs'ta çözüm yolundaki isteklerinin taraflarca karşılanması halinde, müzakerelerin yeni yılın başlarında başlayabileceği umudunu belirtti.
Kıbrıs'ta yoğun temaslarını tamamlayarak bugün Ankara'ya gidecek olan Thomas Weston, KIBRIS'a, seçimleri ve seçim sonrasındaki durumu değerlendirdi.
Weston, müzakerelerin her an başlamasını arzu ettiklerini dile getirerek, olaya gerçekçi açıdan yaklaşıldığında bunun, tarafların politik çalışmalarından ortaya çıkacak olana bağlı olduğuna dikkat çekti.
KKTC seçimlerinde, Kıbrıs Türk halkının çözüm isteğini sandığa yansıttığını belirten Weston, bu sonuçlarla çoğunluğun Annan Planı için halkoylamasına gidilmesi isteğinin ön planda yer aldığını söyledi.
Weston, müzakerelere dönülmesi için bir girişimin başlatılmasının gerekli olduğuna işaret ederek, söz konusu girişimin genel sekreterin iyi niyet misyonuyla bağdaşması gerektiğini, böyle bir durumda başka bir planın da müzakere sürecinde görüşülebileceğini kaydetti.
Weston'a yönelttiğimiz sorular ve aldığımız yanıtlar şöyle:
Soru: Sayın Weston, çok yoğun bir programınız olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bu akşam bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Size ilk sorumuz, KKTC seçimleri hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir? ABD hükümetinin seçimlerden önce ne gibi bir beklentisi vardı?
Yanıt: Günün büyük bölümünü büyüklü küçüklü tüm parti liderleriyle konuşarak geçirdim ve çok şey öğrendim. Burada esas olan tüm bu değişik düşüncelerin, seçimlerin bizi nereye götürdüğünü göstermesi anlamını taşıyor. Şu anda kafalar çok karışık.
ABD seçimlere, Kıbrıslı Türklerin kendilerini ifade etmeleri ve Kıbrıs'ın geleceği açısından dolayı önem veriyordu. En baştan beridir, seçimlerin adil olması konusunda endişemiz vardı. Kıbrıslı Türkler seçimlerde kendilerini ifade ettiler. Bize göre seçim sonucu pek çok Kıbrıslı Türk'ün, çözüm ve Avrupa Birliği (AB)'nden yana olduğunu ve çoğunluğun da Annan Planı'nı desteklediği ve halkoylamasına sunulmasından yana olduğunu gösterdi. Bu çok önemli. Burada Kıbrıslı Türkler kendilerini ifade etti. Bizim düşüncemize göre bu, çok büyük bir önem taşıyor; çünkü yapılan ve halen devam eden baskılara rağmen seçmenler ve adaylar, çözüm, Annan Planı ve referanduma destek verdi.
Şu anda durum, bir koalisyon hükümeti kurulması yolunda matematiksel olarak biraz karışık görünse de umarız, tüm baskılara rağmen seçimlerde altı çizilen mesaj dikkate alınır.
Kıbrıslı Türklerin, çözümün ve AB'ye Kıbrıslı Rumlarla aynı zamanda girmenin gerekli olduğu ve çoğunluğun bunu Annan Planı yoluyla istediği doğrultusundaki mesajı siyasi liderlere vermesinden gurur duyuyorum.
Soru: Seçim sonuçları, Kıbrıs'ta yeni bir durum yaratır mı?
Yanıt: Seçim sonuçlarının, Kıbrıslı Türklerin kendilerini ifade etmeleri ve gelecekleri için ne istedikleri yönünden yeni bir durum yarattığını söyleyebiliriz diye düşünüyorum. Bu durumun, Kıbrıs Türk politik liderliği tarafından anlaşılması gerekiyor. Ortadaki durumun teknik olarak ve nasıl uygulanacağı yolunda bir şey söylemek zor. Bunu söylerken, nasıl bir hükümet kurulması yolunda devam eden tartışmaları ve yeni bir seçime gidilip gidilmeyeceğini kastediyorum.
Soru: Atina ve Kıbrıs'taki ziyaretlerinizde ne tür izlenimler edindiniz?Ziyaretlerinizin amacı neydi ? Yarın (bugün) Ankara'ya gidiyorsunuz. Burada hangi konular daha çok ön plana çıkacak?
Yanıt: Ziyaretlerin amacı, Kıbrıs'ta çözüm ve 1 Mayıs 2004'te, Kıbrıs'ın AB'ye girişiyle birlikte tüm Kıbrıslıların üyelikten avantaj elde etmeleri için ne yapılabileceğimizi görmektir.
Benim Atina, Kıbrıs ve yarınki (bugünkü) Ankara ziyaretlerimde, bunu en iyi şekilde elde etmek için düşüncelerimizi öne sürdük ve süreceğiz. Çözüme ulaşılması doğrultusunda, müzakerelerin yeniden başlatılması için bir yol bulmalıyız. Biz çözüme ulaşmak için genel sekreterin iyi niyet görevinin ve isteklerinin net bir şekilde karşılanmasını gerekli görüyoruz. Neticede, benim ziyaret mesajım tüm bunları taşıyor. Bu akşam (Dün akşam) birkaç görüşmeden sonra tüm ziyaretlerimi tamamlamış olacağım. Bu nedenle ziyaretlerime ilişkin aldığım tam izlenimi söyleyemem. Fakat, toplantılardan gördüğüm kadarıyla ABD'nin görüşlerinin iyi bir şekilde anlaşılmış olduğunu söyleyebilirim.

Soru: O zaman ziyaretleriniz iyi bir şekilde sonuçlandı...
Yanıt: Bizim inandığımız yolun net bir hale gelmesi açısından, kesinlikle iyi sonuçları oldu.
Soru: Ziyaretlerinizde elde ettiğiniz gözlemlere göre sizce, Kıbrıs'ta yakın bir gelecekte görüşmeler yeniden başlayabilir mi? Bize bir tarih verebilir misiniz?
Yanıt: Tüm tarafların çözüme ulaşılması yolunda gerekli siyasi çalışmaları, genel sekreterin isteklerini karşılayacak şekilde yerine getirmesi halinde, böyle bir olasılık var. Sanırım bu durum, BM ve genel sekreterin çözüm için teknik çalışmalarını tamamlayarak, 1 Mayıs'tan önce referanduma gidilmesiyle değerlendirilebilir.
Bunun yerine gelmesi için de müzakerelerin en kısa zamanda başlatılması gerekiyor. Tabii ki biz, müzakerelerin bugün veya yarın başlamasını arzu ederiz. Ancak, gerçekçi açıdan bakılacak olursa, tarafların siyasi çalışmalarından ortaya çıkacak olanları beklemeliyiz. Umarım çok yakın bir zamanda, yeni yılın başlarında görüşmeler yeniden başlar.
Soru: Türkiye ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın bir plan üzerinde çalıştığı ve bunu Annan Planı yerine ortaya konabileceği söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Bu haberlerden bazılarını gördüm. Aslında, Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Tokyo'da, Türkiye'nin Kıbrıs'ta ilerleme sağlama doğrultusunda açıklama yaptığını sanıyorum. Konuyla ilgili olarak henüz Ankara'yla görüşmedim. Bu nedenle direkt olarak konuşamam. Uzun döneme bakıldığında bence müzakerelere dönülmesi için bir girişimin başlatılması gerekli. Bu girişim, bir taraf veya diğerinin müzakereleri götürmesi ve ne arandığının kesin olarak belirlenmesi bakımından ifade edebilir. Fakat bu, genel sekreterin iyi niyet isteklerini karşılamıyorsa etkili olmaz.
Eğer girişim genel sekreterin isteklerini karşılıyorsa, o zaman müzakerelere geri dönülebilir ve burada hangi plan olursa olsun müzakere edilebilir.
Soru: Kıbrıs'ta, 1 Mayıs 2004'e kadar bir çözüme ulaşılacağı yönünde iyimser misiniz?
Yanıt: Böyle bir olasılık var; çünkü ABD ve konuyla ilgili olan tüm taraflar buna büyük bir istek duyuyor. Bence, tarafların çözümü istediği gerçeği de var. Tüm tarafların mantıklı hareket ederek, bunu sağlayabileceği konusunda iyimser olmalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder