5 Aralık 2017 Salı

Doğalgazda kazanan: İsrail Kıbrıs Gazetesi Temmuz/ 2017


İsrail, bölgede doğalgaz ihracatında bir taşla iki kuş vurmak üzere… İsrail, hem Türkiye’ye boru hattı döşeyerek hem de Eastmed projesini ilerleterek, enerjide yeni denklemler yaratma peşinde.


Kıbrıs müzakere sürecinin çökmesinin ardından, Doğu Akdeniz’de doğalgaz projeleriyle ilgili gelişmeler baş döndürücü bir şekilde değişiyor.
İsrail’in Türkiye seçeneğine hız vermesiyle birlikte Eastmed projesinde sıkıntı yaşanıyor. Hatta bazılarına göre, bu durum Avrupa’nın Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır stratejisine İsrail’in bomba koyduğu ve bölgede istikrarı tehdit ettiğini şeklinde değerlendiriliyor.
İsrail iki boru hattını da değerlendirmek istiyor
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye ve İsrail arasındaki boru hattının inşa edilmesini sağlayacak hükümetler arası çatı anlaşmayı tamamlamaya karar verildiği resmi olarak duyuruldu. Enerjinin, Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi sürecinde, önemli bir simge olduğu düşünülüyor.
Batı Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacını Rusya ve Kuzey Denizi’ndeki kaynaklardan karşıladığı, Kuzey Denizi’ndeki kaynakların ise tükenme aşamasına geldiği noktasından hareket eden İsrail’in, önümüzdeki süreçte söz konusu kaynakların yerini, Doğu Akdeniz’in alacağı yönünde bir vizyonu var.
İsrail, Avrupa’ya doğalgaz ihracı için iki önemli projeyi elinde tutuyor. Bunlardan bir de Türkiye. İsrail, hem Türkiye’nin iç tüketimi hem de Avrupa’ya doğalgaz iletim için Türkiye’ye uzanan bir boru hattı döşemek istiyor. Güney Kıbrıs ve Yunanistan bağlantısıyla İtalya’ya uzanacak olan boru hattı ise en önemli önceliklerinden biri olarak kabul ediliyor. İsrail’ e göre iki boru hattını değerlendirmek için yeterli miktarda doğalgaz kaynağına sahip çünkü İsrail Enerji, Altyapı ve Su Kaynakları Bakanı Yuval Steinitz’in ifadesiyle “Fazlasıyla doğalgaz keşfettik ve daha da keşfetmeyi bekliyoruz. Bu, İsrail gibi küçük bir ülkenin tüketeceğinden çok daha fazla bir gaz…”
Rum Yönetimi endişeli
Rum Yönetimi, İsrail’in  Kıbrıs sorunu çözülmeden, Leviathan yatağından Türkiye’ye doğal gaz satmak ve nakletmek maksadıyla boru hattı döşeme konusunda anlaşma yapmak istemsinden endişe duyuyor.
Rum Yönetimi, MEB ilan ettiği bölgeden geçerek, Türkiye sahillerine ulaşacak boru hattına izin verilmesi konusunda, “kendi rızası olmadan boru hattı sınırlarının belirlenmemesi gerektiği” görüşüne sahip. Bu görüşünü de BM Deniz Hukuku’nun, deniz altı boru hattının kıta sahanlığında sınırlarının belirlenmesi için kıyı ülkesinin rızasını şart koşan 79’uncu maddesinin 3’üncü paragrafına atıf yaparak desteklemeye çalışıyor.
Bu paragraf ise, kıyı devletine kendi kıta sahanlığı içerisindeki doğal kaynakları bulmak ve kullanmak,  boru hattından kaynaklanacak çevre kirliliğini engellemek, azaltmak ve kontrol altına almak için makul önlemleri almasına müsaade etmesine karşın kıyı devletine, boru veya elektrik hattı döşenmesini engelleme izni vermiyor.
Bazı uzmanlar ise böyle bir onaya gerek olmadığını söylüyor. Buna göre, Leviathan’dan çıkarılan gazı Türkiye’ye taşıyacak ve Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesinden geçecek doğalgaz boru hattı ile ilgili Güney Rum Yönetimine bilgi verilebilir ancak uluslararası deniz hukukunun boru hattının Kıbrıs’ın izni olmaksızın da döşenmesine olanak tanıdığını kaydediliyor.
Eastmed Projesi’nin 2025’te tamamlanması hedefleniyor
Avrupa ülkeleri İsrail’den Avrupa’ya doğalgaz taşımak için tasarlanan Akdeniz doğalgaz boru hattı projesine (Eastmed) destek veriyor. Projenin bitiş tarihi olarak 2025 gösteriliyor.  Boru hattının, İsrail ve Kıbrıs adası açıklarındaki doğalgaz sahalarını, Yunanistan ve İtalya üzerinden Avrupa’ya bağlaması hedefleniyor. Yaklaşık 2 bin kilometre uzunlukta planlanan hattın maliyeti, 6 milyar Euro olarak öngörülüyor.
Bazı uzmanlar, Kıbrıs görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, hem İsrail hem de Güney Kıbrıs’ın kendi gaz endüstrilerinin gelişimini finanse etmek için istikrarlı ihracat pazarını güvence altına almak durumunda kalacağına işaret ediyor. Bu noktada sahneye Rusya’nın girebileceğini belirten uzmanlar, Rusya’nın AB doğalgaz pazarına giden yollar üzerinde daha fazla etki kazanmak için İsrail’i ve Güney Kıbrıs’ı, Mısır üzerinden gaz ihraç etmeye teşvik etmek için güçlü stratejik çıkarları bulunduğunu anımsatıyor.
Türkiye ile diyalog 2016’da başladı
İsrail- Türkiye arasında doğalgaz boru hattı projesi ilk ilgili diyalog,  Ekim 2016’da başladı. İsrail, bir taraftan Mısır, Kıbrıs ve Yunanistan ile enerji alanındaki bağlantısını güçlendirirken, diğer yandan Türkiye seçeneğini de çok önemli olarak nitelendiriyordu. Nitekim iki ülke arasında resmi olarak doğalgaz ihracıyla ilgili başlatılan diyalogun,2017 tamamlanmadan önce ete kemiğe bürünmesi bekleniyor.
Türkiye ile İsrail arasında doğalgaz boru hattı kurulmasına ilişkin çalışmalar, iki koldan yürütülüyor. Ancak bu çalışmaların Türkiye ile Mısır arasında yapılması planlanan anlaşmalara rakip olmadığının da altı çiziliyor.
İsrail’in doğalgazını ihraç etmek için koridorlara ihtiyacı var. Bunlardan biri EastMed boru hattı projesi, biri Mısır ve biri de Türkiye.
İsrail’in denizin altında keşfettiği yaklaşık 900 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunuyor. Bazı çalışmalar 3 bin metreküp doğalgazın daha keşfedilebileceğini ortaya koyuyor.
İsrail, doğal gaz keşiflerinin yüzde 60’ını iç tüketime ayırırken, yüzde 40’ını ihraç etmeyi planlıyor.  İsrail gazının Türkiye pazarına girmesi halinde ise fiyat açısından TANAP ve Irak gazı ile rekabet etmek zorunda kalabilir. Bu nedenle İsrail’den gelecek gazın fiyatı konusu, başlı başına ayrı bir önem taşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder