Hani eğitim adası olacaktık?
Yurtdışından öğrencilerin tercih edeceği “eğitim
adası” olma iddiasıyla yola çıkılmıştı ancak yarı yolda kalındı. Bir zamanlar
gelecek vadeden yükseköğrenim sektörü,
siyasi ranta kurban edildi. Öğrencilerin, eğitim dışında başka işlere
karıştığı bir ülke olarak anılır hale geldik.
Üniversite enflasyonu yaşanan ülkemizde
öğrenciler, bet ofisleri başta olmak üzere, pek çok sektörde kaçak olarak
çalışıyor. Dikkatinizi çekmiştir belki, polis tarafından yapılan sanal bahis
baskınlarında, kaçak bet ofislerinde çalışanların büyük çoğunluğunu üniversite öğrencileri
oluşturuyor.
Evlerde, apartman
dairelerinde kayıt dışı faaliyet gösteren bet ofisleri var. Özellikle Girne
bölgesine yoğun olarak bulunan bu ofisler, üniversite öğrencileri tarafından
çalıştırılıyor. Buradaki ofisler, internet üzerinden izinsiz olarak bahis ve kumar oynatan birçok
bahis sitesine ‘Call Center’ ve ‘Finans hizmeti’ vermek suretiyle yasadışı
bahis ve kumar oynatılmasına olanak sağlıyor.
Kuzey Kıbrıs’ta, 51 bet ofisi var ve bunlar
yasal olarak kayıtlı 5 şirkete ait. Bet ofislerin sayısının 51’den 40’a
düşürülmesi hedefleniyor. Peki, bet ofislerini kapatmakla kalıcı bir önlem
sağlanmış olur mu? İş, sadece bet ofislerini kapatmakla sınırlı kalmamalı, ilgili
bakanlıkların da dahil olacağı bütünlüklü bir program izlenmeli…
Hükümet programında “sanal bahisin denetim
altına alınması için yasal düzenleme yapılması, bet ofisleri konusundaki
denetimlerin artırılması ve bu konuda hazırlatılacak ayrıntılı rapor
çerçevesinde kapatma, sayının azaltılması, açılabileceği mekanların
düzenlenmesi dahil çözüm olasılıkları değerlendirilerek gerekli girişimlerin yapılacağı”
yer alıyor.
Bunlar iyi, güzel de Kuzey Kıbrıs’a “öğrenci”
adı altında gelip üniversitede derslere girmek yerine, bet ofisleri de dahil
olmak üzere kaçak olarak çalışanlar için neler yapılacak? Eğitim Bakanlığı bu
konuda bir program yürütüyor mu? Buralara eğitim almak için gelen gerçek öğrenci
ile eğitimle alakası olmayanları ayırmak için somut bir girişim yapılacak mı?
Öğrencilerin bet ofislerinde çalışmalarını engellemek için yasal düzenlemelere
gidilecek mi? Bunlar hemen akla gelen ve yanıt bekleyen sorular…
Kayıt dışı iş gücü
Ülkede “öğrenci” statüsünde bulunanların bir
kısmı sanal bahis siteleri dışında başka sektörlerde de kayıt dışı iş gücü
olarak karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz yıl bu rakamın 20 bin civarında olduğu
tahmin ediliyordu. Üniversiteye kayıt yaptırarak ülkemizde öğrenci statüsüyle
bulunan bu kişiler, okul harçlarını yıl içerisinde ödeyemediği için “kaçak öğrenci” konumuna düşüyorlar. Türkiye
ve özellikle üçüncü ülkelerden öğrenci olarak gelenlerin, günlüğü 35- 40 TL’ye
inşaatlarda, restoranlarda, kafelerde çalıştığı biliniyor.
Bu durum yeni değil. Konu, Eğitim Bakanlığı
yetkililerinin bilgisi dahilinde olmasına rağmen, aradan geçen bir yıl içinde
tek bir adım atılmadı. “Gerekli önemler alındı”
dendi fakat bugün görüyoruz ki o sözü edilen “gerekli önemler” tam
olarak alınmamış. Bir tüzük hazırlanacak, öğrencilerin, ülkeye her giriş - çıkışlarında
sağlık belgesi ve öğrenci belgesi zorunluluğu getirilecekti. Ne oldu? Yeni Eğitim
Bakanı’nın daha da geç olmadan konuya el atması kaçınılmazdır.
Yine hükümet programında, “Ülkemizdeki
yükseköğretim kurumlarına başvuran yabancı öğrencilerin kayıt-kabul koşullarını
belirleyen yasal düzenleme YÖDAK ile işbirliği içerisinde yapılacaktır. Bu
öğrencilerin eğitim durumlarının ve yaşam şartlarının takibi yapılacak,
üniversitelerimizin eğitim dışı amaçlarla istismar edilmesinin önüne
geçilecektir. Yabancı öğrencilerin ülkemize adaptasyonu, buradaki sosyal ve
ekonomik yaşama entegrasyonu için ilgili kurumlarla ortak çalışma
başlatılacaktır” ifadelerine yer veriliyor.
Umarım tüm bunlar “yapılacaklar” olarak
kalmaz ve en yakın bir zamanda ete kemiğe bürünür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder