Ama ne gaile : Suriye
İnsanoğlu gerçekten bencil. Neredeyse burnumuzun dibinde
olan bir ülkede vahşet yaşanırken kılımız kıpırdamıyor; ama Ağrotur’daki
İngiliz üslerinin kullanarak Suriye’nin vurulacak olması ihtimali “aman
Suriye’den bir füze yolunu şaşırıp da tepemize düşerse” endişesi ile aklımızı
başımızdan alıyor. Suriye’yi ne kadar biliyoruz? Ne kadar tanıyoruz? Açıkçası
benim, Suriye hakkındaki bilgilerim sınırlıydı. Esad’ın Avrupai görüntülü eşi
Esma ve lezzetli baklavaları dışında, Suriye ile ilgili ahım şahım bilgilere
sahip değildim. Ailemden birileri Arap Baharı başlamadan önce Suriye’ye tatile
gitmişti. Biz de mecburen ilgimizi bir müddet oraya yönelttik de Suriye’yi
kıyısından köşesinden az biraz tanıdık. Tuhaf olacak ama ben Suriye’de yaşanan tüm
bu karışıklığın nedenini turistlere buluyorum. Tek suçlusu turistler. Niye mi?
Hemen açıklayım… Suriye’ye son yıllarda giden turist oranında önemli oranda
artışlar olduğu söyleniyor. Turizmde yaşanan bu artış, bazı büyük otoritelerin
dikkatinden kaçmamış ki çok geçmeden birileri çorba karıştırır gibi oraları karıştırmaya
başlamış. Biz Kıbrıslılar kendimizi dünyanın merkezi sandığımız için az ötede olan,
hatta ucundan içine girdiğimiz Ortadoğu’ya aşağıdan bakma tavırlarımız sonucu,
komşuda yaşananlardan genelde bihaberiz. Dolaysıyla Suriye’de neler oluyor,
İsrail niye sessiz, Lübnan nasıl etkilenir gibi konularla uğraşmıyoruz. Üzgünüm ama içine kapalı bir toplum olmanın
ötesine bir türlü çıkamıyor, ancak şahsımızla ilgili tehlike çanları çalmaya
başladığı andan itibaren kabuğumuzdan başımızı uzatıyoruz. Ama ne maraz; ne
gaile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder